DİĞER
Bir “siyasî iktidar”ın bir “kültür” yaratması kolay değil ama varolan kültüre müdahale etmesi, bir şeyleri durdurması, yasaklaması buna kıyasla çok daha kolay. AKP’nin de “kültürel hegemonya” arayışında dönüp dolaşıp geleceği yer burasıdır
Bugün AKP’nin sanatçılarla ve sanat çevreleriyle ilişkisi, aslında, kamuya oldukça soluk bir resmin verilebildiği bir ilişkidir. Sarayda yapılan gösterişli davetlerde de bu resim “kültür” alanındaki gücün değil adeta güçsüzlüğün dışa vurulduğu bir resim...
Son 10 yılda Makyavelizm bir siyasî zekâ örneği ve liderlik başarısı olarak pazarlanırken, ilkeler ve değerler geri plana itildi; siyasete "seçim kazanıldığı sürece her şey mubahtır" mantığı egemen oldu...
Trump’ın “Büyük Amerika”sı ile Erdoğan’ın “Büyük Türkiye”si sofistike idealar değildir; siyasi liderin güzergahı izlendiğinde ulaşılabilecek bir uğraktır...
Kimin “yerli ve millî”, kimin “hain ve terörist”, kimin “cenneti hak eden bir mümin” kimin “ahiretini yakacak bir gafil” olduğunu tayin etmeye kadar varmış siyasal söylemde...
Olivier Roy: The freedom of press is under control, the judiciary is under control and there is no more separation of powers, which is the base of a liberal state. It’s what we call “illiberal democracy”
Olivier Roy: Liderin seçilerek yönetime geldiği, hâlâ bir anayasanın mevcut olduğu fakat artık liberal olmayan bir demokrasiden bahsediyoruz. Buna illiberal demokrasi diyoruz
John Ralston Saul: Sorun, şu anki yönetim altında şekil değiştirdi. Pozitif gelişmeler de oldu tabii. Ama gerçek şu ki insanlar öldürülüyor, hapse mahkûm ediliyor. Hukuk sistemi hiçbir zaman şeffaf bir demokratik sistem olamadı Türkiye’de
Sen Kalk da Ben Yatam adlı kitabı raflardaki yerini alan Roni Margulies: Ceberut devletin kaybolduğunu düşünmüyorum. Ama şurası doğrudur; tabii ki Kemalizmin kutsal inekleri 15 yıldır darbe aldı. Yenildiler diyemem ama kuşkusuz darbe aldılar
AKP Osmanlıca öğretilmesini istiyor, tamam. Ben de istiyorum. Ama hangi Osmanlıca?
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık